Eşim Vefat Edince
10 yaşındaki oğlum Veysel uyanmıştı. Bir an bana baktı. Üzerimde ebedi yaması olan eteğim ve son derece eski olan hırkamı inceledi uzun uzun. tam yine önlüklerine 5 lira koyup kapıdan çıkacakken, “O paraları bize verme annecim. Kendin suretiyle biriktir. Bak eteğin ve hırkan çok eskimiş. Hem sen nsuretiyle hiç kendine bir şey almıyorsun da, olan paranı da bize veriyorsun? ” dediğinde,ona dedim ki…Oysa ne kadarda haklıydı. Belki 6-7 sene olmuştu kendime yeni elbiseler almayalı. Biran yamalı eteğime baktım. Sonra daha sıkı sıkı sarıldım pazara satmak suretiyle götürdüğüm sebzelerime… Ertesi gün Veysel dizlerime yapıştı erken saatte. -“Arkadaşlarım tost ve meyve suyu yerlerken, gözümü onlardan alamıyorum. Ne olur biraz daha para ver anne?-” dediğinde içim sızladı maalesef daha çok paramızın olmadığını söyledim o üzüntüyle.. Veysel susup başını öne eğip kardeşini uyandırmaya gitti kahvaltılarını yapmak suretiyle… 1 hafta kadar sonra küçük kızım Sare kulağıma eğilip, -” Abim okula gelmiyor anne. Evden çıktıktan sonra beni kapıdan içeri bırakıyor. Ben kendim giriyorum okula. Okuldan çıktığımda da geç geliyor beni eve bırakıyor. Ve kendisi yine dönüyor.. Bir haftadır bu tür yapıyor-” dediğinde, sinirden aklım başımdan gitmişti.