Astrologun Deprem Yorumu Gündem Oldu: İstanbul Sarsıntısı Sonrası Sözleri Yeniden Konuşuluyor
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından, ünlü astrolog Can Aydoğmuş’un haftalar öncesine ait açıklamaları sosyal medyada gündem oldu. Deprem sonrası “tesadüf mü, yoksa öngörü mü?” sorusu kamuoyunda tartışma yaratırken, uzmanlar ise bilimsel verilerle hareket edilmesi gerektiğini vurguluyor.
25 Nisan’da Marmara Sallandı
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) verilerine göre, 25 Nisan günü saat 12.49’da İstanbul’un Silivri açıklarında, 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Yerin 6.9 kilometre derinliğinde gerçekleşen sarsıntı, İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi genelinde hissedildi. Panik yaratan deprem sonrası can kaybı yaşanmazken, birçok vatandaş evlerinden dışarı çıktı.
Astrolojik Açıklama Sosyal Medyada Yayıldı
Depremin ardından dikkatler, astrolog Can Aydoğmuş’un Mart ayı sonunda yaptığı bir televizyon programındaki açıklamalara çevrildi. Aydoğmuş, katıldığı yayında Satürn’ün zayıf bir pozisyona geçtiğini belirterek, “29 Mart 2025’te gerçekleşecek tutulma ve Satürn’ün burç değiştirmesiyle birlikte 25 günlük süreçte sismik hareketlilik görülebilir” demişti. Aydoğmuş, bu yorumun bilimsel bir tahmin değil, astrolojik bir analiz olduğunu özellikle vurgulamıştı.
Deprem Tahminleri Tartışma Yaratıyor
Yaşanan depremin ardından astrolojik tahminlerin gündeme gelmesiyle, kamuoyunda iki farklı görüş ortaya çıktı. Bir kesim Aydoğmuş’un sözlerini isabetli bulurken, diğerleri bu tür yorumların halkta endişe yarattığını savunuyor. Sosyal medyada “Astroloji gerçekten öngörü sağlayabilir mi?” sorusu binlerce kullanıcı tarafından tartışılıyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Bilimsel Bilgilere Güvenin
Deprem uzmanları ise bu tür astrolojik açıklamaların halkı yanıltabileceği görüşünde birleşiyor. Yer bilimciler, depremlerin yalnızca sismolojik verilerle öngörülebileceğini, gezegen hareketlerinin ise bilimsel bir temele dayanmadığını belirtiyor. Türkiye’nin aktif fay hatları üzerinde bulunduğu hatırlatılarak, halkın yalnızca bilimsel kurumların açıklamalarına itibar etmesi gerektiği vurgulanıyor.