Ekrem İmamoğlu’ndan Gözaltı Sonrası Sert Çıkış: “Millet Ayağa Kalkmalı!”
Türkiye’de siyaset sahnesi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla hareketlendi. İmamoğlu, gözaltında bulunduğu süre içinde yaptığı sert açıklamalarla sadece siyasi muhalefeti değil, toplumun her kesimini tepki vermeye çağırdı.
İmamoğlu: “Bu, Kişisel Bir Mesele Değil, Milletin Geleceği Tehdit Altında”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında yürütülen altı farklı soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Yaşanan sürecin kişisel bir hesaplaşmadan çok, halkın ortak geleceğini ilgilendiren bir konu olduğunu vurgulayan İmamoğlu, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bu ülkenin geleceği için herkes sesini yükseltmeli. Sessiz kalırsak, adaletsizliğin sıradanlaştığı bir düzenin içinde kayboluruz.”
İmamoğlu, gözaltında tutulmasının yanı sıra, mal varlığına yönelik incelemelerin de başlatıldığını belirterek, bu durumun siyaseten bir sindirme operasyonu olduğunu iddia etti.
“Üç Nesildir Biriktirdiğim Emeğe Göz Diktiler”
İmamoğlu, mal varlığı üzerinden yapılan tartışmalara sert yanıt verdi:
“Bu mücadele yalnızca benim mücadelem değil. Halkın iradesi gasp ediliyor. Birileri benim emeğime, alın terime ve üç nesildir biriktirdiğim varlığa göz koymuş durumda.”
Bu sözleriyle, hukuki sürecin arka planında siyasi bir hesaplaşma olabileceğine işaret eden İmamoğlu, destekçilerini dayanışmaya çağırdı.
İmamoğlu’ndan Yargıya ve Hükümete Çağrı
İmamoğlu’nun açıklamalarında dikkat çeken bir diğer nokta, Türk yargısına ve hükümete yönelik çağrıları oldu. Yargı mensuplarına seslenen İmamoğlu, adaletin bağımsız olması gerektiğini vurguladı:
“Bağımsız yargının neferleri, bu hukuksuz sürece karşı sesinizi yükseltmelisiniz. Adalet, belirli zümrelerin çıkarlarını korumak için değil, halkın hakkını savunmak için vardır.”
Ayrıca, iktidar partisine mensup isimlere de çağrıda bulunan İBB Başkanı, bu sürecin partiler üstü bir mesele haline geldiğini savundu:
“İktidar partisinin vekilleri ve belediye başkanları da bu sürecin bir parçasıdır. Bu baskı siyaseti, sadece muhalefeti değil, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiriyor.”