İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Uyarı: Marmara’da Deprem Enerjisinin %88’i Hâlâ Birikmiş Durumda

İstanbul Teknik Üniversitesi’nden korkutan deprem uyarısı: Marmara’da biriken enerjinin büyük kısmı henüz açığa çıkmadı.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), 23 Nisan 2025’te Marmara Denizi’nde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depreme ilişkin çarpıcı bir ön değerlendirme raporu yayımladı. Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (MATAM) tarafından hazırlanan rapora göre, bölgede biriken enerjinin yalnızca %12’si açığa çıktı, geri kalan %88’lik kısmın ise potansiyel tehlike yaratmaya devam ettiği belirtildi.

İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral’ın koordinasyonunda oluşturulan bilimsel ekip, depremin Marmara Denizi’nin ortasında, Orta Marmara Sırtı üzerinde ve yaklaşık 13 km derinlikte meydana geldiğini, sarsıntının ise 13 saniye sürdüğünü kaydetti. Raporda depremin, 26 Eylül 2019’da yaşanan Silivri depreminin yaklaşık 5 kilometre güneyinde gerçekleştiği bilgisine de yer verildi.

Kumburgaz Fayı Üzerindeki Gerilim Azalmadı
Rapora göre deprem, 1766 yılında büyük bir yıkıma neden olan Doğu Sırt Kuzey Segmenti (Kumburgaz Fayı) ile Silivri Sırt Güney Sınır Fayı arasında gerçekleşti. 259 yıldır bölgede biriken 3,7 metrelik yer değiştirme geriliminin yalnızca 0,3 metresinin bu son depremde serbest kaldığı belirtildi. Bu durum, Marmara için hâlâ büyük bir deprem riski taşıdığını ortaya koydu.

291 Artçı Sarsıntı Kayıt Altına Alındı
İTÜ uzmanlarının verilerine göre, 25 Nisan itibariyle bölgede 291’den fazla artçı deprem meydana geldi. Bu sarsıntılar, özellikle Kumburgaz Havzası ve kuzeydeki ikincil fay hatları üzerinde yoğunlaştı. Derinlikleri 30 kilometreye kadar ulaşan artçılar, sismik hareketliliğin devam ettiğini gösterdi.

Küçükçekmece En Yüksek İvmenin Ölçüldüğü İlçe Oldu
Ulusal sismoloji istasyonlarından alınan verilere göre, depremin en yüksek yer ivmesi İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde 0,2 g olarak kaydedildi. Bu değerin ardından Eyüpsultan, Marmara Ereğlisi ve Avcılar ilçeleri geldi. Diğer önemli veriler; Sazlıbosna Barajı’nda 0,16 g, Marmara Ereğlisi kıyısında 0,1 g ve Arnavutköy’de 0,1 g olarak ölçüldü. Uzmanlar, bu ivme farklarının yalnızca uzaklıkla değil, zemin yapısı ve topoğrafya gibi yerel faktörlerle açıklanabileceğini vurguladı.

Ayrıca, mevcut ivme ölçümlerinin kullanılan azaltım modelleriyle tam uyum sağlamadığı, bu nedenle Marmara Bölgesi için yeni ve güncel sismik modellerin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi.